ANADOLU DA MOĞOL NÜFUSU VE TÜRKİYE MİRASI ÜZERİNE KATKILARI

Emirdağ Ekizceliler Wiki sitesinden
Admin (Mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 00:48, 1 Nisan 2017 tarihli sürüm (Yeni sayfa: "1 Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Mart 2016 March 2016 Yıl 9, Sayı XXV, ss Year 9, Issue XXV, pp DOI No: ANADOLU DA MOĞOL NÜFUSU VE TÜRKİYE MİRASI...")

(fark) ← Önceki hâli | En güncel hâli (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Şuraya atla: kullan, ara

1 Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Mart 2016 March 2016 Yıl 9, Sayı XXV, ss Year 9, Issue XXV, pp DOI No: ANADOLU DA MOĞOL NÜFUSU VE TÜRKİYE MİRASI ÜZERİNE KATKILARI Muammer GÜL Özet Bu çalışmada Dünya tarihinin en büyük hadiselerinden biri olan Moğol istilasının Anadolu üzerindeki tesirleri üzerinde durulacaktır. Öncelikle Anadolu ya gelen Moğol kabileleri ve Moğol nüfusu üzerinde durulacaktır. Moğol istilası sadece askeri nitelikli seferlerden ibaret olmayıp eşleri, çocukları ve sürüleri ile birlikte gerçekleşen ve gittikleri yerlere, bu arada Anadolu ya, kalıcı olarak göç eden bir nüfus hareketidir. Eski Dünyanın büyük bir kısmına hakim olan Moğolların kanlarını bütün bu coğrafyalarda yaşayan insanların kanlarına ne oranda kattıkları tartışılabilir. Ancak Anadolu coğrafyasının demografik yapısının oluşmasında belli bir katkılarının olduğu inkar edilemez. Anadolu daki Moğol nüfusu için bir takım tahminler yapmamızı sağlayacak mekanizmalar mevcuttur. Moğol istilasına maruz kalan Türkiye de sadece demografik etkileşimden bahsetmek sanırım yetersiz kalacaktır. Anadolu da Moğol istilası ile birlikte ortaya çıkan Moğol siyasi teşekkülleri içerisinde Diyarbekir merkez olmak üzere kurulan Sutaylılar hanedanı başta olmak üzere Uyrat, Tatar, Sulduz, Celayir vb. bir çok Moğol kabilesi Anadolu ya gelmiş ve önemli tesirler bırakmışlardır. Bugün hala Anadolu da Uyrat, Tatar gibi Moğol kökenli topluluklar yaşamaktadırlar. Dikkati çeken bir husus Türkiye de Moğol istilası dil, kültür, edebiyat ve dini yaşayışta milli diyebileceğimiz bir dönemi başlatmıştır. Anadolu ya yığılan Türk-Moğol toplulukları seküler bir Türkmen Müslümanlığının ağırlık kazanmasında önemli rol oynadıkları gibi Anadolu toponomisinde Moğol kabile, boy, ve toplulukları ile Moğol emirleri ve şahıslara ait Muammer Gül, The Mongol Population in Anatolia and Its Influence on Turkish Heritage, Statehood of Nomads: History and Tradition, ed. Acad. Enkhtuvshin B., International Institute fort he Study of Nomadic Civilizations, Ulaanbaatar 2007, s Adıyaman Üniversitesi Tarih Bölümü

2 Muammer Gül oldukça fazla miktarda isim bırakmışlardır. Ayrıca Maddi kalıntılar içerisinde Moğol damgasını taşıyan eserlerin sayısı da az değildir. Anahtar Kelimeler: Anadolu, Moğol, İlhanlı, Kayseri, Selçuklu. The Mongol Population in Anatolia and Their Effects on Turkey Heritage Abstract In this study, it is going to be focused on the effects of Mongol invasion one of the most important events of The World History on Anatolia. It is firstly going to be focused on Mongol tribes migration to Anatolia and their population in that region. The invasion of Mongols doesn t have only a military charecter. It is also a population movement of people coming together with their wives, children and herds to setle in Anatolia permanantly. It can be negotiated to what extent The Mongols who dominated a big part of the Old World added their blood into the blood of people living in that geography. However, their contribution to the formation of the Old World demographic composition can not be denied. There are some mechanisms that can lead us to guess The Mongol population in Anatolia. I think it is not enough to mention only the demographic interaction in Turkey geography exposed to Mongol invasion. Among the political organizations emerging with Mongol invasion in Anatolia firstly Diyarbekir centered Sutayid Dynasty and later Uyrat, Tatar, Sulduz, Celayir and a lot of Mongol tribes migrated to Anatolia and left important impacts on the region. Stil today some communities who have an Uyrat, Tatar, Sulduz, all of them Mongol tribes, origin live in Anatolia. Another point attracting attention is that The Mongolian invasion of Anatolia started a period that can be called National in language, cultue, literature and religious life. The Turcic-Mongol communities concentrated to Anatolia had an important role of forming a secular Turkman Islam, and left plenty of names belong to Mongol tribe, boy, Mongol Amirs and ındividuals in Anatolia. Additionally, there is a remarkable number of Mongol relics among the historical reminances in Anatolia. Keywords: Anatolia, Mongol, Ilkhanate, Kayseri, Seljuqs. Giriş Anadolu ya gelen Moğol kabilelerinin nüfusu üzerinde bugüne kadar yeterli çalışmalar yapılmadığından Türkiye nin nüfus yapısında bu Moğol kabilelerinin rolü tam olarak ortaya konamadığı gibi gelen Moğolların Türkiye tarihinin siyasî, sosyal, ekonomik, kültürel ve dinî cephesi üzerindeki tesiri de yeterince izah edilememiştir. Bu sebeple tarihî ve coğrafî belgelerde verilen bilgiler ile İlhanlıların yıkılmasından sonra ortaya çıkan siyasî teşekküllerin dayandığı esas kuvvetlerin Moğollardan meydana gelmesi nüfusun miktarı [456]

3 Anadolu da Moğol Nüfusu hakkında önem arz etmektedir. Ayrıca Anadolu toponomisine dair bilgiler ile Moğol kabilelerinin hakim oldukları bölgelerde bir idarî üniteyi teşkil edecek açıklıkta bilgileri bize vermesi, nüfus hakkında bazı genel rakamları tespit ve tahmin etmemizi mümkün kılmaktadır. Tabii olarak bu nüfusun Anadolu nun kültür tarihi üzerinde de etkisi olacaktır. I- Anadolu da Moğol Nüfusu Yakındoğu ya ilk Moğol unsuru Celaleddin Harzemşah ı takip için görevlendirilmiş olan Curmağun Noyan ın bin kişilik kuvveti idi 1. Curmağun un bu hareketi ile Kafkasya bölgesine gelen Moğol nüfusunun tahminen 150 ile 200 bin arasında olması düşünülmektedir 2. Azerbaycan da üslenen bu ordular bilhassa Anadolu ve Irak ın kuzeyindeki harekatlarda kullanılmışlardır. Curmağun dan sonra, Baycu ve Elçigiday, batı bölgesinde düzeni sağlamak için gönderilmişlerdir. Ancak Moğol kağanı Mengü Han, batı bölgesinde bu şekilde düzenin sağlanamayacağını anlayınca, hanedan üyesi Hülagu yu mevcut Moğol ordusunun 1/5 i oranındaki bir ordu ile batıya göndermiştir 3. Bu aynı zamanda 1256 yılı itibarı ile Orta Doğu daki Moğol ordusunun oradaki birimlerin de katılması ile inşasının tamamlandığı anlamına gelmekteydi. Bütün gücünü Abbasi Halifeliğinin işgali ile görevlendirdiği için bu seferdeki ordusunun mevcuduna bakılarak Hülagu nun ordusunun makul bir tahmini yapılabilir. 4 Bu ordunun 15 ile 17 tümenden meydana geldiği ve her tümenin 10 bin kişi olduğu düşünülürse bunun bin kişi arasında bir ordu olduğu ortaya çıkar 5. Bu rakamlar kesin olmasa da belli bir fikir 1 Alaaddin Ata Melik Cüveynî, Tarih-i Cihangüşa, Çev. Mürsel Öztürk, TCKBY, Ankara 1999, s. 187; Abu l Farac, Gregoryus, (Bar Hebraeus), Abu l Farac Tarihi, 2, Çev. Ö.R. Doğrul, TTK Ankara 1987, s. 526; Faruk Sümer, Anadoluda Moğollar, Selçuklu Araştırmaları Dergisi I, TTK, Ankara 1970, s.1 4 nd. 2 Abdulkadir Yuvalı, Moğol Harekatının Anadolu nun Demografik ve Dini Yapısı üzerindeki Etkileri, Erdem, Ankara 1997, C.9 S.27, s. 1288; Sümer, Anadolu da Moğollar, s Cüveynî, Tarih-i Cihangüşa, s. 487; Aknerli Grigor, Moğol Tarihi Çev. Hrand D. Andreasyan, İÜEF Yayınları, İstanbul 1954, s. 36, Abu l Farac, Abu l Farac Tarihi, 2, s. 556; Abu l Farac, Tarihu Muhtasaru d Düvel, Dar el-lübnan, Beyrut H M. 1983, s. 460; Bkz: John M. Smith, Mongol Manpower and Persian Population, Journal of The Economic and Social History of The Orient, Volume XVIII, Leiden 1975, s John Masson Smith, Mongol Nomadism and Middle Eastern Geography: Qıshlaqs and Tümens, The Mongol Empire and Its Legacy, Edit. David Morgan-Reuven Amitai Preiss, Leiden 2000, s R. Amitai-Preiss, Mongols and Mamluks The Mamluk-Ilkhanid War , Cambridge 1996, s. 15; Smith, Qıshlaqs and Tümens, s. 39. [457]

4 Muammer Gül vermesi açısından önemlidir. Hülagu nun batı seferine hazırlanırken, Moğolistan dan ancak 7 tümen (70 bin) lik bir ordu ile hareket ettiği 6 düşünülürse onun ordusunun sayısını iki katının üzerine çıkaran rakamlar yardımcı kuvvetler olmalıdır. Marco Polo da Hülagu nun ordusunun sayısını 100 bin atlı ve ayrıca yayalardan meydana geldiğini kaydetmektedir. 7 Cengiz in ordusunun büyüklüğüne bakılarak da tahminler yapılabilir. Cengiz in döneminde ordunun 129 bin ile bin arasında olduğu söylenmektedir 8. Cengiz in Harzemşah seferinde 150 ile 200 bin kişilik ordu ile savaştığı 9, Ögeday zamanında ise, bu rakamın bin olduğu zikredilmiştir 10.Bu konuda en eski kayıt olan Moğolların Gizli Tarihi nde bin olarak verilmektedir 11. Cengiz den sonra bu esas ordunun 2/5 i merkezde, 1/5 erlik kısımları ise Altınordu, Çağatay ve İlhanlılara ayrılmıştır. Marco Polo nun Altınordu ve Çağatay ordularını eşit kabul etmesi ve Kubilay ın ordusunu 360 bin olarak vermesi rakamların genel tablosuna uymaktadır 12. Geç dönem İlhanlı kayıtları da devletin daimi ordusunu 30 tümene çıkarılabileceğini göstermektedir 13. Bu Ortadoğu daki Moğol ordusunun ve nüfusunun zamanla arttığı anlamına gelmektedir. Moğolların askere alma uygulamaları da bu konuda bir fikir verebilir. Moğol ordusu ülkede yetişkin erkeklerin 1/10 unun askere alınmasından oluşturuluyordu. Buna göre Cengiz Han zamanında 129 bin kişilik ordu yaklaşık 1.5 milyon yetişkin erkek nüfus demekti. 14 Eğer bu metod makul ise, Anadolu ya uyguladığımızda 5-6 tümen=50-60 bin asker= bin yetişkin erkek=1 milyonun üzerinde toplam bir nüfusa tekabül etmektedir. 6 Aknerli, Moğol Tarihi, s.30; Bertold Spuler, İran Moğolları Siyaset İdare ve Kültür İlhanlılar Devri , Çev. Cemal Köprülü, TTK, Ankara 1957, s Marco Polo, Marco Polo nun Geziler Kitabı, çev. Ö.Güngören, Yol Yay., İstanbul 1984, s V.V. Barthold, Moğol İstilasına Kadar Türkistan, Haz. H.Dursun Yıldız, Kervan Yayınları, İstanbul 1981, s. 498; aynı yazar, Orta Asya Türk Tarihi Hakkında Dersler, Haz: K.Yaşar Kopraman-A.İsmail Afşar, KBY, Ankara 1975, s Barthold, Türkistan, s. 498, Spuler, s Mufaddal b. Ebi l Fedail en-nehcu s-sedid ve ed-durr el-ferid fi ma Ba ad Tarih İbn Amid, Tahkik: E. Blochet, Hıstoire Des Sultans Mamlouks, C.III, Belçika 1983, Önsöz, s.12/ Moğolların Gizli Tarihi (Yazılış Tarihi: 1240), Tercüme: Ahmed Temir, TTK, Ankara 1986, s Marco Polo, s. 77, Zeki V.Togan, Moğollar Devrinde Anadolu nun İktisadi Vaziyeti, I, THİTM, C.I, İstanbul 1931, s. 37; Spuler, s Smith, Mongol Manpower, s [458]

5 Anadolu da Moğol Nüfusu Batı bölgesinde düzenin sağlanması ve yeni yerlerin istilası için gönderilen bu Moğol ordusu sadece askerî birliklerden meydana gelmiyordu. Moğollar ordularını aileleri ve hayvanları ile birlikte gönderdikleri için 15 bu istilaların nüfus olarak Yakındoğu ve Anadolu ya ortalama toplam katkısı 1 milyonluk bir kitleyi ulaşabiliyordu 16. Bunların zaman zaman takviyesi, Kafkasya daki mücadeleden dolayı Altınordu dan gelen katılmalar hesaplandığında bu rakamların üzerine çıkılabileceği anlaşılabilir. İlhanlı hükümdarlarının doğudan yeni kuvvetler gelmesine karşı çok müsait bir siyaset takip ettikleri ve ayrıca Orta Asya daki nüfus sıkışmasının da etkisi ile bilhassa Olcaytu Han döneminde yoğun nüfus dalgalarının geldiği anlaşılmaktadır 17. Burada dikkat etmemiz gereken husus, aileleri ve hayvanları ile gelen her bir Moğol tümeninin kendisine ait bir yaylak ve bir kışlak olmak üzere iki otlak seçmeleri idi. Zira bazı muayyen ülkelerin askeri bakımdan emniyetini sağlamak zaruriydi. Kafkasya, Anadolu, Derbent, Fırat boyları ve Horasan bunların başında geliyordu. 18 Smith, Yakındoğu daki Moğol askerî nüfusunu kışlaklar ile tümenlerin bir eşleştirilmesi ile izah etmekte ve Moğol idareciler tarafından kullanılan otlakların listesinin aynı zamanda onların Yakındoğu daki imparatorluğunun tümenlerinin gücünü de ortaya koyacağını söylemektedir 19. Buna göre İlhanlı sınırları içerisindeki merkezin altı önemli kışlağı şunlar idi: Arran, Mugan, Zerrin-Rud, Safid-Rud, Bağdad ve Diyarbekır. Sağ kanattaki üç önemli tümen; Akşehir, Baycu nun kışlağı olan Aksaray-Niğde 20 ve Emir-i Tümen Nabşi Noyan ın kışlağı olan Kırşehir- Delice 21 olarak sıralanırken, sol kanadın sekiz tümeni ise; Mazenderan, Abivard, Merv, Kuhistan, Herat, Kunduz, Anduz ve Gazne olarak sıralanıyordu ki toplam 17 kışlaktan ibaret idi Smith, Qıshlaqs and Tümens, s Smith, Mongol Manpower and Persian Population, s Bu ordular bir daha geri dönmemek üzere aileleri, hayvanları ve bütün ağırlıkları ile yola çıkmışlardır ki, bundan dolayı bunları diğerlerinden ayırmak için Teme Çerisi tabiri kullanılmıştır. 17 Z.Velidi Togan,, Umumi Türk Tarihine Giriş, Enderun Kitabevi, İstanbul 1981, s Spuler, s Smith, Qıslhaqs and Tümens, s Kerimüddin Mahmud Aksarayî, Müsameretü l Ahbar, Çev. Mürsel Öztürk, TTK, Ankara 2000, s. 33, Aksarayî, age, s , 83, 86, 153, Smith, Qıslhaqs and Tümens, s. 56. [459]

6 Muammer Gül Buradaki dört tümen doğrudan Türkiye sınırları içerisinde bulunuyordu ve diğer beş tümen olan Arran, Mugan, Zerrin-Rud, Safid-Rud ve Bağdad da kuzeyden güneye doğru Türkiye nin etrafında dizilmiştir. Bu tümenler Anadolu daki harekatlarda zaman zaman kullanıldığı gibi bazen kalıcı olarak da görevlendiriliyorlardı ta Alıncak Noyan ın bir tümen ile Aksaray da kışlaması, 1270 ler boyunca Prens Kongurtay ve Tuku ile Tudun adlı generallerin üç tümen ile Delice de bulunmaları ki, bu iki general 1277 yılında Baybars Anadolu ya girdiğinde Kırşehir civarında bulunuyorlardı 23, Geyhatu nun de Aladağ daki yaylağından 20 bin kişilik ordu ile Aksaray a yerleşmesi 24 ve nihayet Çoban ın üç tümen ile 1314 yılında Anadolu ya gelmiş olması bu açıdan önemlidir. Moğolların yerleştikleri Niğde, Beyşehir, Akşehir, Ilgın, İshaklı gibi yaylak ve kışlaklara daha sonra Karaman oğulları başta olmak üzere İç Anadolu da kurulan beylikler tarafından Moğol ileri gelenleri Bey olarak atanmışlardır. 25 Moğollar, 1277 yılından sonra Anadolu idaresine doğrudan müdahil olunca, yerleşmek üzere buradaki kuvvetlerini beş tümen üzerine çıkarmışlardır ki, bunların önemli bir kısmı Diyarbekir de bulunuyordu 26. Ayrıca Memlûk Devleti ile olan uzun ve çetin mücadeleler için Elbistan da iki kumandanın emrinde iki tümen daimî olarak hazır bulundurulmaktaydı 27. Anadolu nun İlhanlılar için giderek daha zor idare edilme durumu hem bu harekatların sıklaşmasına sebep oluyor hem de Anadolu da daha fazla birlik bırakma mecburiyeti hasıl oluyordu. Bazen Anadolu da isyan eden Moğol komutanlarına mensup topluluklar da Anadolu da şuraya buraya dağılarak nihayetinde kalıcı bir duruma geliyorlardı. Daha önce Diyarbekir eyaletinde önemli bir güce sahip olan Uyratların Adıyaman-Besni bölgesindeki ve Şırnak taki Tatarların mevcudiyetleri bu açıdan bir örnek teşkil edebilir. İlhanlılardan sonraki tabloda ortaya çıkan Celayirli, Çobanlı, Eretnalı ve Sutaylı gibi siyasî teşekküllerin dayandıkları askerî kuvvet de, Türklerle birlikte, önemli ölçüde Moğol unsuruna dayanıyordu. Tıhranî, Ak-Koyunlular 23 Smith, Qıslhaqs and Tümens, s Aksarayî, age, s Şikari nin Karamanoğulları Tarihi, Haz. M. Mesud Koman, Konya 1946, s. 27, 45, 64, 68, 75, Smith, Qıslhaqs and Tümens, s. 47; Halil İnalcık, Osmanlı Devletinin Kuruluşu Sorunu çev.tahir Sünbül, Tarih Araştırmaları Dergisi, AÜDTCF, , C., XV., S.26, s. 332; Sümer, Oğuzlar, s Kaymaz, Pervane, s [460]

7 Anadolu da Moğol Nüfusu döneminde Kara Tatarları 40 bin çadır halkı olarak zikretmesi, bunların ortalama 200 bin kişilik bir kitleye tekabül ettiklerini göstermektedir. Bu kayıt Türkiye deki Moğolların sadece bir şubesinin ne kadar büyük bir yekun tuttuğunu göstermesi açısından önemlidir asır sonlarından itibaren Anadolu da bu Moğol topluluklarının sayıları 40 ile 100 bin çadır halkı arasında verildiği gibi, bazen onların çokluğunu ifade etmek için on sekiz bin alem sözü ile ifade edilmesi dikkate şayandır 29. Anadolu daki beylikler arasındaki mücadelenin adeta değişmez üyeleri haline gelen Moğollar her biri bin asker çıkaran Devlet Şah, Babuk, İsmail Ağa, Atabey, Melik Nasır, Mirza Bahadır, Kutlu Şah vb. Moğol beylerinin emri altında oldukça büyük ordular çıkarabildikleri anlaşılmaktadır 30. İlhanlılar ve onların şube devletlerinin dağılmasından sonra Anadolu da önemli bir Moğol nüfusunun kaldığı yüzyıl kroniklerinden anlaşılmaktadır. Eretnalılar, Kadı Burhaneddin, Karamanlılar, Osmanlılar ve Germiyanlılar arasındaki mücadelelerde önemli rol oynayan 31 ve artık bu dönemde genel olarak Tatar, Kara Tatar olarak adlandırılan Moğol topluluklarının 32 bir kısmının Doğu ve Güneydoğu Anadolu dan İç ve Batı Anadolu ya kayması ile etki alanları daha da genişlemiştir. Erken dönem Osmanlı tarihi hakkındaki bilgiler arasında Osmanlıların efsanevi öncüsü Süleyman Şah ın Anadolu ya elli bin Türkmen ve Tatar ile geldiği şeklindeki kayıt 33 tarihi olarak doğrulanamasa bile dönemin genel havasını yansıtması açısından önemlidir. Gerçekten Osmanlı Devleti nin kuruluş devrinde Tatarların Anadolu da önemli bir rol oynadıkları ve rollerinin de nüfuslarının büyüklüğü ile orantılı olduğu anlaşılmaktadır. Düsturname'de Tatarların Osmanlıların ilk ataları Gündüz Alp ile ilişkileri hakkında bilgiler 28 Ebu Bakr-i Tıhranî, Kitabı Diyarbakriyya Ak-Koyunlular Tarihi, I, Yay. N. Lugal-F. Sümer, TTK, Ankara 1993, s Sümer, Anadolu da Moğollar, s Şikarî nin Karamanoğulları Tarihi, s.18, 26, 36, 40, 100, 120 ve muhtelif yerler. 31 Şikarî nin Karamanoğulları Tarihi, s. 132, Moğollar için doğu ve batı kaynaklarında Moğol kelimesi ile birlikte Tatar veya Tartar kelimesi de kullanılmıştır. Ortaçağ Ermeni kaynakları da Moğolları, Okçu Millet, Tatar, Hara Tatar (Kara Tatar), Muğal olarak adlandırmaktadır. Anadolu da da 14. yüzyıldan itibaren Tatar ismi genel anlamı ile Moğol toplulukları için kullanılmıştır. Bakz: Faruk Sümer, Oğuzlar(Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanları, Ana Yayınları, İstanbul 1980, s. 163; aynı yazar, Tatar, İA, C.12/1, s Aşıkpaşa Zade, s. 54. [461]

8 Muammer Gül verilirken, 34 Ertuğrul Gazi ve Osman Gazi zamanında Ankara bölgesini yurt tutan Tatarlar ile Germiyanlılara tabi Çavdar Tatarı nın Karacahisar ile Bilecik vilayetlerini zaman zaman rahatsız ettiklerini bütün kaynaklarda zikredilmektedir. 35 Neşri, Murad I in Karaman seferinde Karamanlıların vazgeçilmez müttefiğinin bu Tatar topluluklarının olduğunu söylerken Ulus Tatarı Beyi Teberrük, Samagar oğlu Hızır, Barambay, Çaygazan Suğa, Tüle, Kazan ve Tosbağa gibi önemli Moğol boylarının adlarını zikretmektedir. Fetret devrindeki iç mücadelelerde de Tatar toplulukları önemli rol oynamışlardır. 36 Moğolların Anadolu daki rolünü gösteren en önemli olay Ankara Savaşı nda Bayezid in saflarında bulunan 35 bin Tatar ın Timur un tarafına geçmesiyle Bayezid in ordusunun dağılmasıdır. Bundan dolayı yenilgi Tatarların ihanetiyle 37 izah edildiği gibi Bayezid esir alıp Timur a teslim edenin bir Tatar olması onların rollerini sembolleştirmesi açısından da ayrıca önemlidir. 38 Timur un, Kara Tatarları beraberinde Maveraünnehr e göçürdüğü şeklinde kaynaklarda genel bir ittifak vardır. Hoca Sadettin e göre, Timur geriye dönerken Hülagu ordusundan arta kalan ve sayıları elli iki tümen olup, çoğunlukla Kayseri, Sıvas, Amasya, Malatya ve Erzincan bölgelerine yerleşmiş olan bu Kara Tatar denilen topluluğu Maveraünnehr e göçürmek için çağrıda bulunduğunda onların serdarlarından Ahi Teberrük ve Mürüvvet Bey geldiler. Böylece onları alıştıkları yurtlarından götürdü. 39 Buna göre, elli iki tümen 40 rakamı abartılı da olsa sayılarının kalabalık olmasıdır. Geniş bir coğrafyaya yayılan Tatarlardan Timur un çağrısına sadece Ahi Teberrük ve 34 Enveri, Düsturname,-i Enveri, Haz. Necdet Öztürk, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2003, s. 18, Aşıkpaşa Zade, s. 55; Neşri, Neşri Tarihi, I, s ; Hoca Sadettin Efendi, Tacü t-tevarih, I, Haz. İ. Parmaksızoğlu, KBY, Ankara 1992, s. 45; Aşıkpaşa Zade, s. 55, Şikarî nin Karamanoğulları Tarihi, s. 132, 163 vd.; Hoca Sadettin Efendi, Tacü t-tevarih, II, s ; Neşri, Neşri Tarihi, I, s , 110, Hoca Sadettin Efendi, Tacü t-tevarih, I, s. 332 vd.; Aşıkpaşa Zade, s. 143; Neşri, Neşri Tarihi, I, s. 167; Enveri, Düsturname, s. 40; İ.Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, C. I, TTK, Ankara 1982, s Enveri, Düsturname, s Hoca Sadettin Efendi, Tacü t-tevarih, I, s Elli iki tümen Anadolu için oldukça abartılı bir rakamdır. Burada kastedilen beş tümen civarında bir rakamdır. [462]

9 Anadolu da Moğol Nüfusu Mürüvvet Bey in katıldığı dikkate alınırsa, sanıldığının aksine, Anadolu dan ancak bir kısmı götürülmüştür 41. Çelebi Mehmed in Samsun seferi dönüşünde İskilip bölgesinde birkaç bin çadırlık Samagar Tatarları na tesadüf etmesi ve bunları Rumeli/Filibe ye iskan etmesi 42 de Anadolu da hala önemli Moğol nüfusunun varlığını bize göstermektedir. O halde Anadolu da Moğollar Timur dan sonra da vardırlar ve Timur un kırk bin Tatarı yanında götürdü ifadesindeki kırk bin rakamı sadece çokluğu ifade etmek için olmalıdır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Uyrat İli, Seldos Nahiyesi gibi idarî üniteler ve yer adları ile Kerkük Hoyratları (Oyrat=Uyrat) nın Moğol Uyrat boyunun adından geldiği 43 ve bugün Şırnak ilinde 20 bin kişilik büyük bir topluluğu teşkil eden Tatar Aşireti nin varlığı da buradaki Moğol nüfusu hesaba katılmadan izah edilemez. 44 Bütün bu rakamlar ortalama olarak Anadolu da bu dönemde 500 bin gibi bir Moğol nüfusun varlığını göstermektedir. Ayrıca İlhanlılar devrinde Anadolu nüfusunun önceki zamanlara göre mukayese edilmeyecek derecede artması bu meselesinin ehemmiyetini de ortaya koymaktadır Moğol Tatarları, Türkiye de Müslüman olarak doğmuş-büyümüş ve Türkleşmiş olduklarından, Timur tarafından tekrar doğuya göçürüldüklerinde Çağataylılar onlara Kara Tatar Türkmenleri adını vermişlerdir. Yine Çağatay ulusunun doğu koluna mensup oymakların Maveraünnehr bölgesindekilere melez demelerine karşı Maveraünnehr bölgesindekilerin onlara Moğul demeleri benzer bir durumdur. Barthold da, Diyarbekir eyaletinde ve bilhassa Musul-Kerkük ten Bağdat a kadar olan bölgeye hakim olan Celayirlilerden Türkleşmiş bir Moğol hanedanı olarak bahseder. Şamî, Zafernâme, s ; Barthold, Dersler, s. 306; Sümer, Türk Devletleri Tarihinde Şahıs Adları I, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1999, s ; Sümer, Anadolu da Moğollar, s. 130 ; Spuler, İran Moğolları, s Neşri, Neşri Tarihi, II, s. 66; Aşıkpaşa Zade, s. 157; Hoca Sadettin Efendi, Tacü t-tevarih, II, s Bayatlı, XVI. Yüzyılda Musul Eyaleti, s Muammer Gül, XII.-XIV. Yüzyıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu da Moğol Hakimiyeti, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2005, s ; Bayatlı, XVI. Yüzyılda Musul Eyaleti, s Togan, Umumi Türk Tarihi, s. 316; Attar, Ortaçağ Türk Diplomasi Tarihi Açısından Diyarbakır, s. 434; Aslında Moğollar, yalnız Türkiye de değil, Mısır Memlûkleri coğrafyasında da önemli bir yekuna ulaşmıştır. Haremü ş-şerif kayıtlarında Türkler, diğer Anadolu ve doğu toplulukları yanında Kıyat, Nayman, Moğol, Hıtay, Tatar ve Çağatay gibi Moğol kabile isimlerinin de zikredilmesi burada Memlûk sistemi içerisinde onların tesirini ve Moğol tesirinin etnik tablodaki durumunu da izah etmektedir. Bakz: Esterabadî, Bezm ü Rezm, s. 316; D. P.Litle, Six Fourteenth Century Purchase Deeds For Slaves From Al-Haram Aş-Şarif, History and Historiography of the Mamlûk, Variorum Reprints, London 1986, XIII, s. 304; Tekindağ, Memlûk Sultanlığı Tarihine Toplu Bir Bakış, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, s [463]

10 Muammer Gül Kısaca, yaklaşık 1.5 milyonluk bir Moğol nüfusunun Yakındoğu ya geldiği ve bu nüfusun beş tümeninden fazlasının Anadolu da yerleştiği söylenebilir. Bu Moğol toplulukları, Anadolu da demografik yapının şekillenmesinde rol oynadılar. 46 Anadolu daki Moğol toplulukları Uyratlar, Celayirliler, Sulduzlar, Sünitler, Tatarlar başta olmak üzere Kireyit, Bisuut, Uryangat, Nayman, Arulat, Mankut, ve Öngüt gibi kabilelere mensup idiler. 47 Bunlardan Celayirliler, Celayirliler hanedanını, Sulduzlar Çobanlılar hanedanını, Sünitler ise Sutaylılar hanedanını kurmuşlardır. 48 II- Anadolu Etnolojisinde Moğol Tesirleri:Yer, Aşiret ve Boy Adları Anadolu yer, şahıs ve topluluk isimlerinde Moğol izlerine ait oldukça bol örnekler verilebilir. Önasya ya gelen Moğol aşiretlerinden biri olan Uyratlara ait Oyratlı Köyü/Besni ile Oyratlı Bağları/Besni 49 adlı yer adları, Gazan Han döneminde Baydu taraftarı olmaları ve Diyarbekir eyaletinde Türkmenlere karşı yaptıkları yağmalardan dolayı 10 bin çadır halkı olarak Memluklara iltica eden Uyratların hatıralarıdır. 50. Ayrıca Osmanlı arşivlerinde Adıyaman da yaşayan konar-göçer Oyratlı Yörükleri 51 de bu Uyratların Adıyaman-Besni bölgesindeki kalıntılarıdır. Bunun yanında, daha önce zikrettiğimiz, Bağdat ın kuzeyinden Güneydoğu Anadolu ya kadar olan bölgede onların asıl merkezi olarak idarî bir üniteyi teşkil eden Uyrat İli adlı yer adı bunların başında gelmektedir. 52 Anadolu ve Diyarbekir valiliği yapan İrincin Noyan ın ismini alan bir köye Diyarbekir de rastlanmaktadır. 53 Diyarbekir de Molla Fulad adlı bir köy 54 Diyarbekir valisi ve Sutaylılar hanedanının kurucusu Sutay Noyan ın oğullarından Fulad ın, hatırasını taşımaktadır. Ahlat ve çevresinde Sutay Sazlığı ve Sutay Gediği gibi yer adları da yarım yüzyıl Doğu ve Güneydoğu 46 Claude Cahen, Osmanlılardan Önce Anadolu da Türkler, e Yayınları, İstanbul 1994, s Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s , Türkiye Topografya Haritası, M 39 Paftası. 50 Markizi, Hıtat, C.2, s Taştemir, XVI. Yüzyılda Adıyaman (Behisni, Hısn-ı Mansur, Gerger, Kahta), Sosyal ve İktisadi Tarihi, s Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s Beysanoğlu, Anıtları ve Kitabeleri ile Diyarbekir Tarihi I, s. 376; Yılmazçelik, Diyarbekir, s Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s. 185, 187; Yılmazçelik, Diyarbekir, s. 169, 161. [464]

11 Anadolu da Moğol Nüfusu Anadolu ya hakim olan ve Muş-Ahlat-Ala Dağ bölgesini yaylak olarak kullanan Sutaylıların bu bölgedeki hatırası olarak kalmıştır 55. Moğol adı taşıyan köy ve yer adları da az değildir yılında Anadolu valisi olan Samagar Noyan ın Kayseri bölgesinde gerek köy adı ve gerekse şahıs adı olarak izleri bugüne kadar gelmiştir 56. Bunların yanında genel olarak, Muğallı/Yozgat-Sorgun, Mığırı/Erzincan, Muğaylan/Hakkari- Şemdinli, Mığırgan/Elazığ-Maden, Mığının/Van 57 gibi köy adları bulunmaktadır. Elazığ a bağlı Mığı Köyü nün toplumsal ve antropolojik özellikleri yöreden tamamı ile farklıdır. Bir yanda Şiî eğilimleri ile Moğol kökenli İlhanlıların yöredeki egemenlik yıllarından arta kaldıklarının kanıtı olmakta ve konuşmalarında birçok Moğolca kelimeler de bulunmaktadır 58. Ahlat-Adilcevaz bölgesinde Satı Gölü ile Diyarbakir daki Satı Kendi adlı köy isimleri de Ebu Said Han ın kız kardeşi ve Emir Çoban ın eşi Satı Beg Hatun un hatırası olmalıdır ve 1566 yıllarında Şanlıurfa/Siverek Sancağı nın yeni oluşturulan nahiyesinin adı Çaykadan/Çaykazan 60 olup bu isim Doğu ve Güneydoğu Anadolu dan İç Anadolu ya göç eden ve İç Anadolu daki hadiselerde önemli rol oynayan Moğol Çaykazan Oymağının 61 kalıntısı olmalıdır. Elazığ ın Baskil ilçesine bağlı Şeyh Hasan Köyü ve mezarlığı Selçuklu, Moğol ve Beylikler dönemi eserlerini barındırmaktadır 62. Anadolu, İlhanlılar döneminde adeta bir Şeyh Hasanlar dönemidir. Gerçekten Celayirlilerden, Çobanlılardan, Sutaylılardan, Eretnalılardan, Ak Koyunlulardan ve Çemişgezek beylerinden birçok Şeyh Hasan vardır ki, onlara ait Anadolu da birçok yer adı ve eser mevcuttur. Erzurum daki Hasan Kale bunlardan Sutaylı Şeyh Hasan ın eseri olup onun adını almıştır. Bütün bu farklı boylara mensup Şeyh Hasan lara ait olan eserlerin daha sonraki 55 Sümer, Anadolu da Moğollar, s Ahmet Temir, Anadolu da İlhanlı Valilerinden Samagar Noyan, F. Köprülü Armağanı, İstanbul 1953, s Köylerimiz, s. 404,724, Bilal Aksoy, Tarihsel Değişim Sürecinde Tunceli, Ankara 1985, s Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s. 137, 186, 196; Kılıç, XVI. Yüzyılda Adilcevaz ve Ahlat, s. 221; Yılmazçelik, Diyarbekir, s Erpolat, XVI. Yüzyılda Siverek Sancağında İskan ve Nufus, s Esterebadî, Bezm u Rezm, s ; Neşri, Neşri Tarihi I, s. 106, ; Sümer, Anadolu da Moğollar, s ; Kemal Göde, Eretnalılar ( ), TTK, Ankara 1994, s M.Beşir Aşan, Elazığ Bingöl ve Tunceli İllerinde Türk İslam İzleri (XI-XIII. Yüzyıl), Türk Kültürü Araştırma Enstitüsü, Ankara 1992, s [465]

12 Muammer Gül dönemlerde Ak Koyunlu Hasan Padişah ya da Uzun Hasan a dayandırılmıştır. 63 Şanlıurfa-Suruç ta Baydı 64 adlı köy Moğol kumandan ismi Baydu ile benzerlik göstermektedir. Bunlara ek olarak Abaga Ovası 65, Bayan/Ahlat 66 Korcıbaşı /Ahlat-Sarusu-Köy, Kara Polat Mezrası/Ahlat-Sarusu, Tayboğa/Urfa-Siverek, Dalay Tepe/Urfa-Siverek, Bahadır Tepe/Urfa-Siverek, Arık Dağı/Adıyaman-Besni-Reşadiye, Temürtaht/Tunceli-Mazgirt, Temür Mezrası/Elazığ ile Aşağı Mahmudiye/Malatya, Yukarı Mahmudiye/Malatya, Reşidiye/Malatya, Sultanabad, Şahabad, Celaliye, Mahmudabad isimleri Gazan Han döneminde kurulmuş olan köyler olarak sıralanabilir 67. Osmanlı arşivlerine dayalı çalışmalar ile Ortaçağ kaynaklarının saha araştırmaları ile mukayeseli çalışmaları bilhassa Doğu Anadolu nun etnolojisini açıklama açısından bize çok önemli ip uçları vermektedir. Bu çerçevede Hınıs ve Malazgirt sancaklarının yer adları hemen tamamının Türkçe ve Moğolcaya yakın olması bu hususta bir fikir edinmemizi sağlamaktadır 68. Bunların yanında Şanlıurfa/İlhan (el-kan, el-han) 69 köyü, Tunceli/İlhanlı, Diyarbekir da; Talay, Temürhan, Timur, Toktemur, Temürharab, Şeyh Çoban, Hacı Büzürk, Çobyan, Timur Han, Arık Baba, Molla Pulad, Molla Pusad, Pir Ali, Pir Hüseyin adlı köy ve yer isimleri 70 tamamen Moğol devrinin izleri olarak kalmışlardır. Tatar boyunun izlerini taşıyan başlıca yer adları ise şunlardır: Tatar Gazi/ Muş-Malazgirt, Ahlat-köy, Tatar höyük/ Urfa-Bozova, Tatarköy /Elazığ-Palu, Tataruşağı/ Malatya- Akçadağ, Tataran/ Diyarbakır, Tatar Mezrası/ Diyarbakır, Tatar/ Diyarbakır, Tatar Mezrası/ Musul, Tatar Kayası/ Adıyaman-Besni, Tatar Dağı/ Elazığ- 63 Doğu ve Güneydoğu Anadolu da kurulan bir Moğol hanedanı olan Sutaylılar hakkında geniş bilgi için bakz: Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s Yılı İtibariyle Yerleşim Üniteleri Kılavuzu URFA. 65 Süleyman Sabri Paşa, Van Tarihi, Yay. Haz.: Gamze Gayeoğlu, TKAE, Ankara 1982, s Togan, Moğollar Devrinde Anadolu nun İktisadi Vaziyeti, s Togan, Reşideddin in Mektupları, s. 39; Kılıç, XVI. Yüzyılda Adilcevaz ve Ahlat, s. 40, 44; Erpolat, XVI. Yüzyılda Siverek Sancağında İskan ve Nüfus, s. 88; Türkiye Topografya Haritası, M 39 Paftası. 68 Tuncer Baykara, Hınıs ve Malazgirt Sancakları Yer Adları (XVI. Yüzyıl ), TTK., Ankara 1991, s Yılı İtibariyle Yerleşim Üniteleri Kılavuzu URFA. 70 Yılmazçelik, Diyarbekir, s ; Aşan, Elazığ Bingöl ve Tunceli İllerinde Türk İslam İzleri, s [466]

13 Anadolu da Moğol Nüfusu Maden, Tatari/ Tunceli, Tatarcık Mezrası/ Ahlat, Tatar Düzü ve Tatar Yazısı/ Malazgirt 71. Anadolu da Moğol hakimiyetinin izlerini takip edebileceğimiz bir alan da Moğol topluluklarına ve şahıslarına aid isimlerdir. Diyarbekir merkez olmak üzere yarım asır bölgeyi idare eden Sutaylıların kalıntıları olan Süday/Süray adlı bir oymağı Moğolların bir kışlak yeri olan Niğde dahilinde görmek mümkün iken 72 Sutaylıların bir kolu olan Barambayların XIV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İç Anadolu tarihinde önemli rol oynadıkları bilinmektedir. Moğol kabileleri bazen kendi adları, bazen muhtelif Türk aşiretlerine bağlı olarak yüzyıllar boyunca Anadolu da yaşamışlar ve günümüze kadar gelmişlerdir. Bunlar arasında Celayirler, Yörükan-Türkmen taifesi adı altında Koçhisar/Aksaray da yaşadıkları gibi 73 Bozulus a dahil olan cemaatlar arasında görülen Celahir adlı küçük cemaatin Celayir olması lazımdır 74. Bunların bir kısmı ise Sulduz ve Uyratlar gibi İran a giderek Safavilerin kurulmasında rol oynadılar 75. Bağdad ile Hakkari arasındaki bölgede yani Irak ın kuzeyinde yaşayan Karaulus aşiretleri içerisinde Türk ve Kürt aşiretlerinin yanında yaşadıkları geniş bir bölge Seldoz Nahiyesi adıyla idari taksimatta yer bulan Sulduz Aşireti, Moğol aşiretlerinin Erzurum dan Kerkük ün güneyine kadar olan nüfusun yapısı hakkında bize bilgi vermektedir 76. Irak ın kuzeyindeki Uyrat ili dahilindeki Uyratların yanında 16. yüzyılda Adıyaman daki 102 hane 25 mücerred konar-göçer Oyratlı Yörükleri, 1570 tarihli Osmanlı tahrir defterlerinde Halep Türkmenleri 71 Köylerimiz, s. 505; 1/ Ölçekli Türkiye Topografya Haritası, M 39 Paftası, Harita Genel Komutanlığı, Ankara 1990; Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s. 184; Sümer, Anadolu da Moğollar, s. 143; Yılmazçelik, Diyarbekir, s.159; Orhan Kılıç, XVI. Yüzyılda Adilcevaz ve Ahlat ( ), Tamga Yayınları, Ankara 1999, s ; Ahmet Gündüz, Osmanlı İdaresinde Musul ( ), (Basılmamış Doktora Tezi), Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ 1998, s Turkay, Başbakanlık Arşiv Belgelerine Göre Osmanlı İmparatorluğunda Oymak Aşiret ve Cemaatlar, s Turkay, age, s Tufan Gündüz, Anadolu da Türkmen Aşiretleri, Bilge Yayınları, Ankara 1997, s Faruk Sümer, Safevi Devleti nin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü, TTK, Ankara 1999, s.129, Musul-Kerkük Arşiv Belgeleri, s. 310 vd.; Turkay, age, s. 37; Göyünç, Diyarbekir Beylerbeyliğinin İlk İdari Taksimatı, s. 24vd; Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, C.I, Türkçeye Çev. Halil Berktay, Eren Yayınları, İstanbul 2000, s. 73; Gündüz, Anadolu da Türkmen Aşiretleri, s [467]

14 Muammer Gül arasında sayılan Oyradlu Aşireti, Anadolu ve çevresinde yayılmış olan Türkleşmiş Moğol kabileleri gerçeğini ortaya koymaktadır. 77 Doğu Anadolu da Moğol kökenli topluluklardan biri de Çopanlu/Çobanlulardır. Tahrir defterlerinde Sivas ve Tokat bölgelerinde Ulu Yörük Türkmen taifesinden gösterilen Çabanlular Erran dan Erzincan-Trabzon hattı boyunca yaşayan topluluklar olup yüzyıldan itibaren Malatya-Elazığ-Tunceli bölgesinde Suroğlu Timur liderliğinde Şeyh Hasanlu olarak bilinen aşiretlerin kendilerini Çobanlı Şeyh Hasan a dayandırdıkları 79 göz önüne alınırsa bunların da Çobanlıların kalıntıları olduklarına hükmedilebilir. 15. yüzyılda Timur döneminde Malatya daki topluluklar arasında Moğolların varlığından bahsedilmesi de dikkate değerdir 80. Bunun yanında bazı Ad-Çeken Oymakları arasında Moğol menşeli oymakların olduğunu da görüyoruz. Bu isim altında Bayburt ta Moğol, Koçhisar da Celayir, Ilgın da Muğal Samagar, Elçili Tatarı, İshaklı da Kutlu Boğa Tatarları, Kapucu Tatarları, Muğal Tatarları, Çukurova-İlisu da Tatar oymakları aslında Kara Tatarların kalıntılarıdır 81. Ilgın ve İshaklı Moğol beylerinin önemli merkezleri arasında görünmektedir. 82 Moğol uluslarından Kara Tatar olarak da adlandırılan ve Samagarların bakiyeleri oldukları anlaşılan cemaatlara Osmanlı Tapu defterlerinde rastlamak mümkündür. Bunlardan bazıları cemaat-ı Sakal Samagar, cemaat-ı Çavurcu, cemaat-ı Tonbaklar, Gereklu, Toyra, Bilecelu, Toklucaklu, Sakallu, cemaat-ı Tataran-ı Kutlubuga, cemaat-ı Kapucu Tatar ve cemaat-ı Tazılar olarak sıralanabililer ki, bütün bu Moğol bakiyeleri Anadolu Moğol valilerinden Samagar Noyan başta olmak üzere Devletşah, Babuk, Kutluşah, 77 Taştemir, XVI. Yüzyılda Adıyaman (Behisni, Hısn-ı Mansur, Gerger, Kahta), Sosyal ve İktisadi Tarihi, s.119; Enver Çakar, XVI. Yüzyılda Halep Sancağı ( ), Fırat Üniversitesi Orta-Doğu Araştırmaları Merkezi Yayınları No: 1, Elazığ 2003, s. 168, Klaviyo, Kadis ten Semerkand a Seyahat, s.87; Sümer, Anadolu da Moğollar, s.137; Sümer, Azerbaycan ın Türkleşmesi, s. 441; Sümer, XVI. Asırda Anadolu, Süriye ve Irak ta Yaşayan Türk Aşiretlerine Umumi Bir Bakış, İ.Üİ.F.M, C.XI, İstanbul 1952, s Bunlar İlhanlı Devleti nin parçalanma sürecinde en güçlü siyasî teşekküllerden biri olan Çobanlıların bir kalıntısı olarak yaşayan Türklerdir. Çobanlılar köken olarak Sulduzlara dayanıyorlardı ancak Emir Çoban ın oğlu Demirtaş ile birlikte Çobanlılar siyasî bir topluluk haline geldikleri için onlara bağlı olanlar da o isimle anılmışlardır. Bakz: Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s , Fahrettin Tızlak, XVIII. Yüzyılın İkinci Yarısı ile XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Yukarı Fırat Bölgesinde Eşkıyalık, Belleten, C. LVII, S. 220 Aralık 1993, s. 761 vd; Mahmud Rışvanoğlu, Doğu Aşiretleri ve Emperyalizm, Türk Kültürü Yayınevi, İstanbul 1978, s , Esterebadî, Bezm ü Rezm, s Sümer, Oğuzlar, s ; Sümer, XVI. Asırda Anadolu, Suriye ve Irak, s Şikarî nin Karamanoğulları Tarihi, s. 27, 64, 75, [468]

15 Anadolu da Moğol Nüfusu İsmail Ağa, Ali Paşa, Atabey gibi Moğol beylerinin çocukları ve torunları tarafından idare edilmekteydiler 83. Buradaki Tazılar cemaatı, Ebu Said döneminin emirlerinden Ket Buga nın oğlu Emirtaz (Taz b. Ketbuga/Tazı tugay) a 84 bağlı bir topluluk olabilir. Ankara da Tos-Boğa, Esen Boğa, Mamak, Mürted 85 adlı yer adları da Moğol komutanlarının veya Kara Tatarların kollarının isimleri idi. Musul-Kerkük bölgesindeki Ulus-ı Tatar taifesinden 86 Adana, Sis, Maraş, Rakka, Niğde, Sivas a kadar olan bölgeye yayılmış olan göçebe Yörük taifesinden Tatar/Tatarlı Aşireti 87 Çorum daki Tataran-ı Muğal Aşireti 88 büyük Tatar topluluklarının kalıntısı olup onların Anadolu tarihindeki asıl rollerini ve aynı zamanda 70 bin kişilik bir kuvvet çıkaracak kadar bir nüfuza sahip olduklarını 14. yüzyıl kaynaklarında, Şikarî ve Esterebadî de görmek mümkündür. Bu Moğol izlerini Ak-Koyunlu, Kara- Koyunlu ve Timur dönemlerinde Tatar Hatun, Ahmed Çağatay, Tatar Ağa,, Doladay gibi Moğol kökenli şahıs adlarında takip etmek mümkündür asır sonlarında Van Belediye Reisliği yapan Galip Bey ile 1634 te IV. Murad ın İran seferinde kahramanlığından dolayı Bayezid Serhat Beyliği verilen Abdi Paşa da kökleri 1393 te Ağrı bölgesine hakim olan Timur a dayandırdıkları için Timurzadeler olarak bilinmekteydiler 90 III- Anadolu Kültür Tarihinde Moğol Tesiri ve Mimari Eserler Moğolların Anadolu kültür tarihindeki tesirini, medreseler, kümbetler, köprüler, mezar taşları gibi mimari eserlerde görmek mümkündür. Ancak Moğollar İslamiyeti kabul ettikten sonra da göçebe karakterlerinden kurtulamadıklarından dolayı çağdaşları olan diğer devletler kadar eser 83 Şikarî ninkaramanoğulları Tarihi, s. 27, 54, 58 ve muhtelif yerler.; M.C. Şehabeddin Tekindağ, Son Osmanlı-Karaman Münasebetleri Hakkında Araştırmalar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, C. XIII, S den Ayrı Basım, s nd. 84 Uzunçarşılı, Türk Tarihinde Üç Mühim Sima, s. 69, 72, Mürted adlı Moğol emiri Gazan Han ın Suriye seferine katılan emirler arasında sayılmaktadır. Bkz: Reşideddin, Kitab-ı Tarih Mübarek-i Gazani, s Bayatlı, XVI. Yüzyılda Musul Eyaleti, s. 153; Gündüz, Osmanlı İdaresinde Musul, s Turkay, age, s ; Ali Sinan Bilgili, Osmanlı Döneminde Tarsus ve Tarsus Sancağı, TCKB. Yayınları, Ankara 2001, s Sümer, Oğuzlar, s Tıhranî, Kitab-ı Diyarbakriyya I, s.37, 118; Klaviyo, Timur Devrinde Kadis ten Semerkand a Seyahat, s. 103; Aka, Timur un Ölümünden Sonra Doğu Anadolu, Azerbaycan ve Irak-ı Acem de Hakimiyet Mücadeleleri, s. 61, 66.; Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s. 183 vd. 90 Volkan Ş.Ediger, Osmanlı da Neft ve Petrol, ODTÜ Yayıncılık, Ankara 2005, s [469]

16 Muammer Gül bırakamamışlardır. Buna rağmen bilhassa Ahlat ve çevresi ile Erzurum başta olmak üzere İç Anadolu bölgesinde birtakım eserler bırakmışlardır 91. Ahlat şehri, önce Celaleddin Harezmşah arkasından da Moğol saldırıları ile tahrip olmuştu. Ancak İran da İlhanlıların devlet düzeninin kurulması, Hülagu ile birlikte İlhanlıların Ala Dağ ı merkez yapmaları ve Olcaytu döneminde eyalet merkezi olması Ahlat ın yeniden önem kazanmasına sebep olduğu gibi Ebu Said Bahadır döneminde oldukça mamur ve müreffeh bir konuma kavuşmuştur 92. Ahlat ta isimleri ilk bilinen Moğol idarecileri Hasan Padişah adlı türbede yatan Mahmud oğlu Hüsameddin Hasan Aka(1272 ölm.) ile Şadi Aka(1273 ölm.) lardır. Şehrin daha sonra İnal oğlu Bogatay Aka nın elinde olduğu buradaki iki türbenin kitabesinden anlaşılmaktadır. Buradaki iki türbeden birinde 1281 yılında ölen Bogatay Aka ile zevcesi Şirin Hatun yatmakta, öbüründe ise Bogatay Aka nın daha önce 1275 yılında öldürülen oğlu Hasan Timur ile eşi Esen Tigin Hatun yatmaktadır. Bu baba-oğul Emirü l Kebir olarak anılıyorlardı ki, bunların Uygur Türklerinden ya da Türkleşmiş Moğollardan olmaları muhtemeldir. 93 Kitabeli mezar taşları Ahlat ın bu dönemde mamur bir şehir olduğunu gösterdiği gibi bu dönemde Ahlat ta paraların kesilmiş olması dikkate değerdir yılında Muhammed Han, 1342 yılında ise Süleyman Han adına Ahlat ta para kesildiği bilinmektedir 94. Anadolu, Azerbaycan ve İran ın muhtelif yerlerinde görülen koç ve arslan şeklindeki mezar taşlarının Moğol devrinden kaldığı anlaşılmaktadır 95. Ahlat ın 1360 yılında Moğol beylerinden Koç Hızır Bey adlı birinin elinde olduğu, Çobanlı Şeyh Hasan ın akrabalarından Bayındır Beg e de Koç Bayındır Beg denilmekteydi Bu ünvanı alanların mezarlarının da koç veya arslan şeklinde olduğu göz önüne alınırsa Moğollar ile birlikte Anadolu ya gelen Ak ve Kara Koyunluların en önemli hususiyetlerinden biri olan koç-koyun heykelleri bu dönemde Anadolu nun adeta millî bir simgesi haline gelmiştir Beyhan Karamağaralı, Ahlat Mezar Taşları, KBY, Ankara 1992, s Sümer, Ahlat, s Sümer, Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu da Türkmen Beylikleri, s Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s ; Sümer, age, s Sümer, age, s Buradaki yer adları için bakz. Baykara, Hınıs ve Malazgirt Sancakları Yer Adları (XVI. Yüzyıl ), s. 1-85; Kılıç, XVI. Yüzyılda Adilcevaz ve Ahlat ( ), s [470]

17 Anadolu da Moğol Nüfusu Ahlat mezar taşlarının ve kümbetlerin büyük bir çoğunluğu İlhanlı ve ondan sonraki Celayirli ve Çobanlı devri Moğol idarecilerine aittir 97. Bu kümbetler mimari olarak İlhanlı hakimiyeti devrinde yapılan Selçuklu kümbetleri olarak tanımlanmıştır. Gerçekten bu kümbetler Türk çadır kültürünün adeta taşa, mermere dökülmesi olarak görülmektedir 98. Ahlat taki Erzen Hatun Türbesi ( ya da olmalıdır), muhtemelen Celayirlilerin son Ahlat ve daha sonra Adilcevaz valisi olan Hızır Şah ın oğlu veya bir yakınına ait olmalıdır 99. Ahlat ta Çobanlı Şeyh Hasan a izafe edilen Üstad u Şagirt kümbeti de önemli eserlerden biridir. Çobanlı Şeyh Hasan ın 1342 yılında Tebriz de yaptırmış olduğu mescit de Üstad u Şagirt olarak adlandırılmıştır. O tarihlerde Ahlat ın Çobanlı Şeyh Hasan ın elinde olması ve buradaki kümbetin de aynı adla anılmasından dolayı her iki eserin de aynı kişi ya da kişilerce yapılmış olduğunu göstermektedir 100. Bunların yanında Gevaş taki Halime Hatun Kümbeti (1335) de İlhanlı veya Celayirli döneminden kalma bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır 101. Ahlat ve çevresi ile Adilcevaz ve Gevaş gibi önemli kültür merkezleri türbeleri, kümbetleri, mezar taşları, yer adları ve hatta bugün rahat bir şekilde müşahade edebileceğimiz gibi insanlarının dil ve kültürel manada Türk-Moğol kültürünün damgasını üzerlerinde taşımaktadırlar. Erzurum ve çevresi de İlhanlılar ve sonrasındaki şube devletlerden kalma abideler ile doludur yılına ait kitabesi ile Erzurum Karanlık Kümbeti bir Selçuklu-İlhanlı eseri olarak vasıflandırılırken, Ahi Toman Zaviyesi Celayirli dönemine ait bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır yılında Olcaytu Han ın emirlerinden Hoca Yakut tarafından yapılan 103 Erzurum daki Yakutiye Medresesi ve Türbesi, Olcaytu Han ın eşleri adına 97 Turan, Doğu Anadolu, s. 126; Sümer, Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu da Türkmen Beylikleri, s Nermin Tabak, Ahlat Türk Mimarisi, İstanbul 1972, s. 49 vd.; C.E.Arseven, Türk Sanat Tarihi, C.I, İstanbul, s. 42; Oktay Aslanapa-E.Diez, Türk Sanatı, İstanbul 1955; S.K.Yetkin, İslam Mimarisi, Ankara 1965, s Faruk Sümer, Doğu Anadolu da Moğol ve Türkmen Devirlerine Ait Bazı Tarihi Yapılar Hakkında Düşünceler, Belleten, C. LIV, Ağustos 1990, S. 210, s Sümer, Doğu Anadolu da Moğol ve Türkmen Devirlerine Ait Bazı Tarihi Yapılar Hakkında, s. 634; Sümer, Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu da Türkmen Beylikleri, s Oktay Aslanapa, Anadolu da İlk Türk Mimarisi, TTK, Ankara 1991, s Beygu, Erzurum Tarihi, s Oktay Aslanapa, Yüzyıllar Boyunca Türk Sanatı (14. Yüzyıl), MEB, Ankara 1976, s ; Beygu, Erzurum Tarihi, s ; İlhanlı Hükümdarlarından Abaka, Argun Hanlar ve Ahmed-i Celayir, s [471]

18 Muammer Gül yaptırılmıştır. Ayrıca bu şehirdeki Ahmediye Medresesi Olcaytu Han dönemine ait bir eser olarak kabul edilirken, Üç Kümbetler adlı kümbetlerden 1332 tarihli olanının İlhanlı vezirlerinden Reşideddin in çocuklarına ait olduğu söylenmiştir 104. Erzurum da Hasan Kale nin doğusunda Türkiye nin en eski köprülerinden biri olan Çoban Köprüsü Emir Çoban Sulduz tarafından yaptırılmıştır 105. Burada bulunan Hasan Kale ise yine daha önce zikrettiğimiz gibi Sutaylı Hacı Tugay ın oğlu Şeyh Hasan tarafından yaptırılmış ve adını ondan almıştı 106. Celayirliler, 1370 li yıllarda yaptıkları bir kaleye Celayirli Sultan Ahmed in kardeşi şehzade Bayezid din ismini vermişlerdir. 107 Bundan dolayı Ağrı ilinin Doğubayezid ilçesinin adı da Celayirlilerden kalmadır. Ayrıca buradaki Türk mimarisinin eşsiz örneklerinden İshak Paşa Sarayı da Timurzadeler olarak anılan ve bu yönüyle Timurlulardan gelen Abdi Paşa tarafından yaptırılmıştır 108. İç Anadolu da da İlhanlı-Moğol dönemine ait önemli eserler vardır. Amasya da Moğollara ait olan kalıntılar günümüze kadar gelmiştir. İşbuğa Noyan adlı bir Moğol beyine ait mezar Amasya da Burmalı Minare Camisi çevresinde olmak üzere bazı kalıntılar Sultan Mesut Türbesi nde ortaya çıkmaktadır. 109 Kırşehir de Celal Hatun ve Osman b. Halil e ait mezar taşları Çin, Budist ve Uygur kültürlerinin izleri ile İlhanlı devrinin karakterini taşıyan eserler olarak kabul edilmektedirler 110. Yine Niğde de Moğol beylerinden Sungur Ağa tarafından yaptırılan Sungur Bey Camii (H.736 ya doğru) Anadolu nun en dikkate değer camilerinden biri olarak kabul edilirken 111 Sıvas ta Şeyh Hüseyin Rai Çeşmesi, Samsun da Bezistan Mescidi ve Türbesi ve Şeyh Kutbeddin Mezar Taşı İlhanlı dönemi abideleri arasında sayılabilir Togan, Reşideddin in Mektuplarında Anadolu nun İktisadî ve Medenî Hayatına Ait Kayıtlar, s Beygu, Erzurum Tarihi, s Mustavfi, Nuzhat al-qulub, s Besim Darkot, Bayezid, İA, C. 2, MEB, İstanbul 1979, s. 368; Nazım Alpman, Sınırdaki Hayatlar, National Geographic Türkiye, Ekim 2004, s Ediger, Osmanlı da Neft ve Petrol, s Masson Smith, Qıshlaqs and Tümens, s Semavi Eyice, Kırşehir de H. 709(1310) tarihli Tasvirli Bir Türk Mezarı, Reşit R. Arat Armağanı, Ankara 1969, s ; Karamağaralı, Ahlat Mezar Taşları, s A. Gabriel, Anadolu Türk Abideleri, TTK Ktp. Daktilolu Tercüme Esrler, İstanbul 1930, II/ I, s Gül, Anadolu da Moğol Hakimiyeti, s ; M.Zeki Oral, Anadolu da İlhani Devri Vesikaları. Timurtaş Noyin Zamanında Yapılmış Eserler ve Kitabeler, V.Türk Tarih Kongresi Bildirileri, Ankara 1956, s [472]

19 Anadolu da Moğol Nüfusu Sonuç olarak Moğol istilasına uğrayan Anadolu nun etnik-kültürel kimliğinin oluşmasında Anadolu ya gelen önemli Moğol nüfusu ve onların bıraktıkları izlerin tesiri vardır. [473]